Naci Görür’den İstanbul amacıyla son ikaz geldi. 5 ilçeyi açıkladı Prof. Dr. Naci Görür İstanbul’da beklenilen depremde en çok etkilenecek ilçeleri açıkladı. 5 ilçeye ilgi çeken Görür, bu ilçelerdeki zeminlerin iyi halde olmadığını söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı doğrulusunda yapılan “6306 Sayılı Yasa Kapsamında İlan Edilen Alan ve Yapılara Yönelik Veri Toplama, Etki Analizi, Değerlendirme Çalışmasına” ait bilgiler açıklandı. Buna göre, mümkün bir depremde İstanbul’da hasar görmesi beklenilen tahmini bina adedi 207 bin olarak belirtildi. Verilere göre, binaların yüzde 30’u 1980 evvelcesi, yüzde 40’ı 1980-2000 arası, yüzde 30’u 2000 ardından inşa edildi. Hasar görmesi beklenilen her 3 binadan biri ise 2000 ardından yapıldı. Hasar görmesi beklenilen 207 bin binanın yüzde 95’ini meydana getiren 196 bin 227 bina ise Avrupa yakasında teşhis edildi. İBB’nin, İTÜ ile yaptığı çalışmada, riskli binaların en yoğun bulunduğu 3 ilçe ise Esenyurt, Büyükçekmece ve Küçükçekmece olarak açıklandı. Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, bilgileri değerlendirdi. “1 MİLYON 150 BİNE YAKIN BİNANIN YÜZDE 10’U ÇOK AĞIR HASAR ALACAK” Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul’da 1 milyon 50 bin binanın yüzde 10’unun çok ağır hasar alacağını belirterek, şu şekilde konuştu: Benim o çalışmanın ayrıntılarından bir haberim yok. Muhtemelen de doğrudur.. Yalnız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı incelemelera istinaden bütün İstanbul’da, Anadolu ve Avrupa yakasında depremde çok ağır hasar alacağı fikir edinilen bina adedinin 90 binin üstünde bulunduğunu esasen biliyoruz. Bütün İstanbul’da da, 1 milyon 150 bine yakın binanın varlığını biliyoruz. Demektir ki, bu aşağı yukarıyaya işte yüzde 10’u, çok ağır hasar alacak. Diğer hasarları saymıyorum artık çok ağır yıkılmayla direkt olarak doğruya göçükle burun buruna kalacak bina miktarını 90 bin diye düşünüyorum. Tabii ki hafif hasar, orta hasar alacak bina adedi da daha da çok olacaktır. “BÜYÜKÇEKMECE, KÜÇÜKÇEKMECE, ESENYURT, FATİH, ZEYTİNBURNU” Bu doğru bir teşhistir. Avrupa Yakası zemin itibariyle, jeolojik formasyonlar itibariyle deprem kaynağı ile olan temasına göre Asya yakasından daha çok zarar göreceği de bir gerçektir. Bu da bize işaret ediyor ki İstanbul’u bir an evvelce deprem dirençli duruma getirmek amacıyla çalışmaların başlanması, yürütülmesi gerekir. İBB’nin bu işlevini gerçekleştirmesine katılıyorum. İstanbul’da deprem gözetildiği vakit en çok ilgi edilecek, özen gösterilecek ilçeler arasında Büyükçekmece, Küçükçekmece, Esenyurt ve bu tarihi yarımada Fatih o yöreler Zeytinburnu var. Şimdi burada tabii mühim olan buraların deprem dirençli duruma getirmek amacıyla lüzumlu çalışmaların ve hemhal bir an evvelce başlatılması gerekir. Neden bu bölgeler daha çok hasar alır? Çünkü bu bölümde demin dediğim gibi zemin, çok göreceli olarak iyi halde değil. Keza bu bölümde zeminden ötürü diyelim kayma, göçme, sıvılaşma depremin büyük etkisini arttırma hadiseleri süregelen olabilir. Bu bölgelerde, onun amacıyla bu tür zeminlerde depremin bir anlamda zararını arttıran birimlerin bulunduğu yerde tabii ki depremin şiddeti de çoklaşıyor. Depremin şiddeti çok olunca yıkım çoklaşıyor. “ESENYURT BELEDİYESİ’NE DEPREME NASIL HAZIRLANACAĞI KONUSUNDA TAVSİYEDE BULUNDUM” Esenyurt Belediyesi ile çalışmalara başladıklarını ifade eden Prof. Dr. Naci Görür, “Esenyurt dediniz, örneğin Esenyurt Belediyesi Başkanı, Esenyurt’un depreme hazırlama noktasında artık bizden yardım almayı istiyor. Ben de artık elimden geldiğince bütün belediyelere, ilçe belediyelerine bulunduğu gibi bu belediyeye de bildiğim kadarıyla depreme nasıl hazırlanacağı konusu ile alakalı tavsiyelerde bulundum. Toplantılar da hem de vakit vakit yapıyorum. İşte, günümüz toplantı da gene bu kanaat amacıylade oldu. Ciddi çalışmaların yapılıp insanlarımızın depremden zarar görmemesi amacıyla uygulamalara geçilmesi, araziye inilmesi, çalışmaların yapılması lüzumlu” dedi. “550’NİN ÜZERİNDE AKTİF DEPREM VAR” Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye çapında teşhis edilen aktif faylarla alakalı ikazda bulunarak şu şekilde devam etti: Türkiye çok büyük oranda canlı artık aktif depremlerle kesilmiş halde. Yani bizim ülkemiz, aşağı yukarıyaya 550’nin üstünde aktif deprem var. Türkiye’nin her yerinde depremler, aktif depremler mevcut. Kimi bölgelerde bu depremler daha yoğun deprem üretme kapasitesi daha çok. Daha büyük depremler üretebiliyor. Kimi yerlerde deprem yapan fayların boyutu, adedi daha az, yoğunluğu daha az olabiliyor. Sözgelimi, Orta Anadolu’da çok çok depremle karşı karşıya kalmayabiliyorsunuz. Ama Doğu Anadolu’da, depremi çok çok hissedebiliyorsunuz. Güneydoğu’da hissedebiliyorsunuz Ege Bölgesi’nde daha çok deprem aktivitesinin çok bulunduğunu görüyorsunuz. Ama Kuzey Karadeniz Bölgesi’nde depremler daha az. Bu aktif fayların dağılımına bağlı. Şimdi bir yerde aktif fay varsa kesinlikle orada depremler olacaktır. Depremlere karşı hazır olmak amacıyla o fayların bulunduğu yöreleri, kentleri, o fayların özelliklerini göz önüne alarak Deprem dirençli duruma getirecek çalışmaları gerçekleştirmek lazım.