Saç Dökülmesi Nedir ? Neden Olur ?Tedavisi Nasıl Yapılır ?

Saç Dökülmesi Nedir ?

Dökülme, saatinde tedavi edilmesi gereken ve kimi vakit diğer sistemik hastalıkların ilk sendromu olabilen dermatolojik bir rahatsızlıktır.

Vitamin ve mineral eksiklikleri, kansızlık, hormonal bozukluklar, stres, ruhsal travmalar saç dökülmesine namacıyla olabilir.

Kaliteli besin tüketimi, iyi uyku, saçların kuruyken taranması ve açılması, saçın yapısına ideal şampuan ve kremlerin seçilmesi, saçların çok çok kimyasal prosedüre maruz bırakılmaması dökülmeyi önlemeye yardımcı olabilir.

Dökülmelerde, hatalı tedavi programları kalıcı saç kayıplarına yol açabilir.

Saç Dökülmesi Neden Olur?

Skatrisyel dökülmeleri,
Skatrisyel olmayan dökülmeleri olarak iki ana başlıkta inceleyebiliriz.
Skatrisyel dökülmeleri genelde deri ya da sistemik kaynaklı bir inflamatuvar artık iltihabi bir hadiyi takiben gelişir ve saçlı deride saç köklerinin kaybedildiği kalıcı saç kayıplarına namacıyla olur. Bu hal deriyi ilgilendiren bakteriyel, fungal (saç ve saçlı derinin mantar enfeksiyonları) ya da viral enfeksiyon namacıylaiyle meydana çıkabildiği gibi, namacıylai bilinmeyen yalnızca deriyi ilgilendiren iltihabi deri hastalıkları ya da sistemik bir hastalığın saçlı deri tutulumu yapması namacıylaiyle de olabilir.

Skatrisyel olmayan dökülmelerinde ise saç folikülleri kaybedilmez ve dökülme, saçlı deride dikkat çekici bir inflamasyon sendromu artık kızarıklık, kabarıklık gibi semptomlar olmadan kendini gösterir. Bu tip dökülmelerin en sık görülen örnekleri halk arasında saçkıran olarak tanınan “alopesi areata” ve genel saç dökülmesi olarak tariflenen “telogen effluvium” dur.

Erkek tarzı saç dökülmesi olarak tanınan “androjenik alopesi” skatrisyel saç dökülmesi olmamakla beraber bu tip saç kayıbında vakit içerisinde saç kökleri kapanır ve saç çıkma talihi kaybolur. Bu saç kayıbı da erkeklerde en sık görülen saç dökülmesi tarzıdir.

Kadınlarda ise menopoz ardından saç dökülmesi sık sık karşılaşılan bir haldur. Skatrisyel olmayan dökülme amaçlarinden biri de “anagen effluvium” olarak adlandırılan genelde kemoterapötik ilaç alan hastalarda görülen dökülme tarzıdir.

Günlük 50-100 tel saç dökülmesi normaldir. Bunun üstünde bir dökülme varsa kesinlikle araştırılması gerekir.

Son dört ay içerisinde gebelik sonlanması,
Doğum denetim hapı bırakılması ya da değiştirilmesi,
Ağır diyet,
Kilo kayıbı,
Ateşli hastalık,
Geçirilen bir operasyon ya da yaşanan ruhsal bir travma nedeniyle de dökülmede artış olabilir.
Dökülme diğer hastalıkların sendromu olabilir mi?
Dökülme bedende ters giden çoğu halin sendromu olabilir.

Saç dökülmesi yaşam sürdüren bireyin;

Vitamin ve mineral eksiklikleri,
Kansızlık,
Hormon bozuklukları,
Romatizmal ve enfeksiyöz hastalıklar yönünden sorgulanması ve muayene edilerek lüzumlu tetkiklerinin yapılması gerekir.

Saç dökülmesi nasıl önlenir?

Sağlıklı saç, sıhhatli bedende olur ve saç, kökünden beslenir. Genel sıhhat hali amacıyla alıncak önlemler sıhhatli saçlar amacıyla de lüzumludir.

Kaliteli besin tüketimi,
İyi uyku,
Stresle baş etme yöntemlerinin geliştirilmesi,
Saçların kuruyken taranması ve açılması,
Saçın yapısına ideal şampuan ve kremlerin seçilmesi gibi etkenler dökülmede önlemeye yardımcı olabilir.
Ayrıca, saçlara yapılan her türlü kimyasal ve mekanik prosedür saç şaftına zarar vermektedir. Bu amaçla saçların çok çok prosedüre maruz bırakılmaması da son derece önemlidir.

Saç dökülmesi nasıl tedavi edilir? Tedavi yöntemleri nelerdir?

Dökülme tedavisine başlanabilmesi amacıyla ilk olarak doğru eklenilen teşhisin konması gerekir. Dökülmede doğru tanı, detaylı bir hikaye alınması ve muayene ile başlar.

Gerekli tetkikler de gerçekleştirdikten sonra tanıya göre tedavi alternatifleri hastayla konuşulup bir plan yapılır. Bu tedaviler, varsa altta yatan sistemik hastalıklara yönelik konsültasyon ve diğer alakalı hekimlerin tedavileriyle toplu olabilir.

Uygulanacak oral ve mahalli tedaviler yanısıra tedavi planına göre saç mezoterapisi, PRP gibi yollarla toplu edilebilir.

Dökülme ve saçlı deri hastalıklarının tedavisi genelde 6-12 ay, kimi vakit de hayat boyu sürecek bir vakit dilimine yayılabilir. Bu tamamıyla eklenilen tanıyla ilişkilidir. Çünkü dökülme bir semptomdur, tanı değildir.