TÜRKİYE’NİN JEOLOJİK YAPISI

Türkiye’nin jeolojik yapısı oldukça karmaşık ve çeşitlidir, çünkü ülke birçok farklı jeolojik olay ve süreç tarafından etkilenmiştir. Türkiye, genellikle üç ana jeolojik bölgeye ayrılır:

1. İç Anadolu Ovası ve Platoları: Bu bölge genellikle kara iklimine sahip, düzlüklerden oluşan bir alandır. Jeolojik olarak, bu bölge genellikle kıtasal çökellerden oluşur. İç Anadolu Ovası ve çevresindeki platolar, kireçtaşı, kumtaşı ve kil gibi farklı çökelleri içerir.
2. Güney Anadolu Dağları: Bu bölge genellikle dağlık ve kara iklimi etkisi altındadır. Toros Dağları, Güney Anadolu Dağları’nın bir parçasıdır ve genellikle kireçtaşı, dolomit ve benzeri tortul kayaçlardan oluşur. Bu bölgede ayrıca birçok fay hattı da bulunmaktadır, bu da depremlere neden olabilir.
3. Doğu Anadolu Bölgesi: Doğu Anadolu Bölgesi, genellikle yüksek rakımlı dağlık bir alandır ve kışın soğuk, yazın sıcak bir iklimi vardır. Bu bölge, birçok volkanik dağ ve genç dağ sistemlerini içerir. Ayrıca, bu bölgede büyük çöküntü gölleri ve fay hatları da bulunmaktadır.

Türkiye’nin jeolojik yapısı, zaman içindeki tektonik hareketler, erozyon, sedimentasyon ve volkanik faaliyet gibi çeşitli jeolojik süreçlerin bir sonucudur. Bu nedenle, Türkiye’nin farklı bölgelerinde çeşitli jeolojik oluşumlar ve kayaç türleri bulunmaktadır.

1. Marmara Bölgesi: Marmara Bölgesi, Türkiye’nin kuzeybatısında yer alır ve genellikle Marmara Denizi’nin etrafındadır. Bu bölge, fay hatları ve deprem aktivitesi ile bilinir. Marmara Denizi’nin altında yer alan Kuzey Anadolu Fay Hattı, büyük depremlere neden olabilen bir aktif fay hattıdır.
2. Ege Bölgesi: Ege Bölgesi, genellikle dağlık ve kıyı bölgelerini içerir. Jeolojik olarak, bölge genellikle kireçtaşı, kumtaşı ve volkanik kayaçlardan oluşur. Ege Denizi’nin altındaki Girit Fayı, bu bölgede deprem aktivitesine yol açar.
3. Karadeniz Bölgesi: Karadeniz Bölgesi, kara iklimine sahip olan ve genellikle dağlık bir bölgedir. Jeolojik olarak, bölge genellikle kristalin kayaçlardan (örneğin, granit) oluşur.
4. Akdeniz Bölgesi: Akdeniz Bölgesi, genellikle kara iklimi ve kıyı bölgelerini içerir. Toros Dağları’nın batı uzantısı bu bölgede yer alır. Jeolojik olarak, bölge genellikle kireçtaşı ve volkanik kayaçları içerir.
5. Güneydoğu Anadolu Bölgesi: Bu bölge genellikle kara iklimine sahiptir ve genellikle alçak ovaları ve yüksek platoları içerir. Jeolojik olarak, bölge genellikle kumtaşı, kil ve tüflerden oluşur. Ayrıca, bu bölgede Nuh’un Gemisi’nin anıldığı Cudi Dağları gibi önemli jeolojik oluşumlar da bulunmaktadır.

Türkiye’nin jeolojik zenginlikleri, tarih boyunca çeşitli kültürlerin yerleşimine ve tarım faaliyetlerine olanak tanımıştır. Aynı zamanda, ülkenin deprem riski de göz önüne alındığında, jeolojik özelliklerinin anlaşılması önemlidir.

Türkiye’de en fazla yağış alan bölge genellikle Karadeniz Bölgesi’dir.

Bu bölge, kuzeyde Karadeniz ile çevrili olduğu için deniz etkisi altındadır ve bu durum yıl boyunca sürekli olarak yağış getirir. Dağlık arazisi ve kara iklimi, bu bölgede yağış miktarını artırır.

Özellikle Rize, Trabzon, Artvin gibi iller Karadeniz Bölgesi’nde yer alır ve genellikle yüksek yağış alır. Bu bölgeler, doğal güzellikleri ve yeşil bitki örtüsü ile ünlüdür. Kış aylarında dağlarda kar yağışı sıkça görülür.

Karadeniz Bölgesi’nin yağışlı olması, tarım açısından avantaj sağlar ve aynı zamanda su kaynakları açısından zengin bir bölge yapar. Ancak, yoğun yağışlar bazen sel riski oluşturabilir.