4 toplantı üst üste faiz artırım kararı alan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), siyaset faizinin yüzde 30'a çekilmesinin piyasalarda yaratacağı tesiri artırabilmek adına destekleyici kararlar almaya devam ediyor. Son senelerde Merkez Bankası doğrulusunda sürdürülen ve geleneksel para siyasetlarının son derece dışına çıkılmış yöntemleri sahibi olan ekonomik modelden vazgeçilirken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in özcülüğünde kurulan yeni ekonomi takımı, iktisat anlayışında classic çizgiye yönelmiş durumda. İLK KARAR 20 AĞUSTOS'TA ALINMIŞTI Hafize Gaye Erkan özcülüğünde vazifeye başlayan Merkez Bankası, 20 Ağustos tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 4 tebliğ kararıyla beraber döviz ve altın hesaplarına oluşturulan mecburi karşılıkları artırırken, sadeleşme süreci kapsamında turist para mevduattan KKM'ye dönüşüm amacı uygulamasına ve TL payına göre ilave/indirimli menkul değer tesis uygulamasına yasak getirmişti. Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasında tasfiye sürecinin tam manasıyla başladığı söylenemeyecek olsa da, Bakan Şimşek atılan adımların uzun vadeli bir planın ilk ayakları bulunduğunu söyleyerek TCMB'ye destek vermişti. Atılan adımların ardındannda bankaların, KKM yerine TL mevduata teşvik etmeye cesaretlendiren kararların tesiri ise kısa sürede hissedildi. BDDK doğrulusunda yayımlanan haftalık bilgilere göre KKM havuzundaki para 6 haftadır kesintisiz şekilde azalırken, tasfiyenin ivmesini hızlandırmak amacıyle altın hesapları amacıyla yeni düzenlemeler yaşama geçiriliyor. ALTINDA 33 YIL ARADAN SONRA BİR İLK YAŞANDI KKM'yi tasfiye etmek amacıyla bir yandan döviz biriktirmeye çalışan Merkez Bankası, programın 6 aylık maliyetinin 150 milyar lira olması ve yaptığı kur farkı ödemeleri sebebiyle şimdilik istediği dolar rezervini yakalayabilmiş değil. Buna rağmen TCMB, altın ithalatı konusu ile ilgili yıllardır istikrarlı bir performans sergilemeye devam ediyor. Yılın ilk çeyreğinde uluslararası finans kuruluşlarının paylaştığı raporlarda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB), son iki senede dünyanın en çok altın ithal eden merkez bankası bulunduğu meydana çıkmıştı. TCMB, bu hususta ekonomi devi Çin'i dahi geride bırakırken, biriktirilen altın rezervinin mühim bir alanı ise 14 Mayıs evvel yürütülen 'seçim ekonomisi' kapsamında piyasalarda eritilmişti. Buna rağmen Türkiye'de gerçekleşen altın ithalatı, sadece Merkez Bankası'nın isteği ile sınırlı değil. Değişikliğe uğrayan kadrolar ile ekonomi siyasetlarında değişik bir anlayış benimseyen TCMB'nin yanı sıra, Türkiye'de özel sektör ve bireysel kullanıcıların da altına rekor civarda bir ilgisi bulunuyor. Özellikle Türk lirasındaki süratli değer kayıbı ve enflasyonist ortam, yatırımcıları ilk aşamada altına yönlendirirken, Türkiye sadece 2023 seneninın ilk 8 ayında 22 milyar 776 milyon dolar değerinde işlenmemiş altın ithal ederek son 33 senenin rekorunu kırmış oldu. Türkiye'de ithalat, her ay paylaşılan bilgiler ile bütün zamanların en yüksek seviyelerini aşarken, bu ithalatta en büyük pay altın alımı olarak göze çarpmakta. SEÇİM EKONOMİSİ VE ALTINDAN DÖNÜŞÜMLÜ KKM'LER STOKLARI ERİTTİ 2022 senesinde 129.1 tonluk artışla toplamda 786,8 tona artan Merkez Bankası'nın altın rezervleri, senenin ilk iki ayındaki satışların ardındannda 45.6 ton, daha sornasında mart ayında 15.3, nisan ayında ise 80,8 tonluk altın satışlarıyla gerileme trendine girmişti. Uzmanlar, yaşanan düşüşün asli sebebi olarak oluşturulan seçim ekonomisini ve 14 Mayıs evveli kur şokunu engellemek amacıyla oluşturulan altın satışlarını gösterirken, bir başka faktörün ise altından dönüşümlü KKM hesaplarına yönelik oluşturulan ödemelerin olabileceğine ilgi çekildi. HÜKÜMETTEN DOLAR VE ALTIN HESAPLARINA ART ARDA YASAKLAR İlk olarak 25 Eylül tarihinde TL'den dönüşümlü KKM hesaplarına oluşturulan alt faiz sınırını kaldıran ve bankalara, KKM müşterilerine düşük faiz verebilmenin yolunu açan Merkez Bankası'nın bu kararını, 27 Temmuz'da Maliye Bakanlığı'nın aldığı altın sınırlaması takip etti. Son bir hafta amacıylade 100 doların üstünde düşüş gerçekleştirerek 1815 oranına kadar gerileyen ons altın fiyatları, merkez bankalarının iştahını kabartmış durumda. Birçok ülke dip fiyatlardan alım yaparak altın stoklarında artışa gitmeyi amaçlarken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ise, yaşanan düşüşlerden bağımsız olarak son senelerde dünyanın en çok altın ithal eden merkez bankası konumunda. HABER VERMEDEN ALTIN ALMA DEVRİ KAPANDI Özellikle son iki senede altın rezervlerini rekor civara yükselten TCMB, bu stokların bir bölümünü seçim evveli piyasaları dengelemek amacıyla harcamıştı. 28 Mayıs ardından vazifeye gelen yeni ekonomi yönetimi, para siyasetlarında 180 derecelik dönüşüme giderken, cari açıkla da mücadele edebilmek amacıyla altın ithalatını denetim altına alacak bir dizi yeni aşamaya imza attı. İlk olarak 6 Şubat depremlerinin ardındannda vatan dışından yapılacak altın alımlarına yönelik yeni tedbirler getiren hükümet, 27 Eylül tarihinde aldığı karar ile bu kısıtlamalarda genişlemeye giderken, altın ithalatında bildirim aranmama şartına ise son verildi.