Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son açıklamaları, faiz indirimlerine yönelik siyasi baskıların artacağına işaret ediyor. Erdoğan’ın, olası bir erken seçimde başarılı olacağına inanması durumunda, şubatta açlık sınırının altına düşecek asgari ücreti, haziran ayında yeniden artırmayı gündeme alabileceği ekonomik ve siyasi kulislerde konuşuluyor. Öte yandan, KOBİ’ler, ihracatçılar, küçük esnaf ve sanatkârlar için düşük faizli yeni kredi kampanyaları ile konut kredilerinde faiz indirimine dayalı yeni paketlerin hazırlanmış olduğu ve Erdoğan tarafından yakında duyurulacağı belirtiliyor. Bu durum, Erdoğan’ın yakın dönemdeki siyasi hedefleriyle örtüşmeyen Mehmet Şimşek’in ekonomik politikalarının gevşetileceği yönünde önemli bir işaret. ANKA Ekonomi Editörü Zülfikar Doğan’ın haftalık analizine göre, Merkez Bankası (MB) Para Politikası Kurulu (PPK) 2024’ün son toplantısında politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 50’den yüzde 47,5’a düşürdü. Ancak, bu kararın öncesinde ilk kez gece saatlerinde acilen toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun (AÜTK) verdiği karar, MB’nin faiz indirimini daha hızlı yapabilmesinin önünü açtı. MB, 2025 yılı için hazırladığı Para Politikaları Programı çerçevesinde PPK toplantılarının sayısını 12’den 8’e indirerek faiz indirimlerinin süreceğini duyurdu. 2025’in ilk PPK toplantısı 23 Ocak’ta, ikincisi ise 6 Mart’ta yapılacak. Bu takvime göre, faiz indirimlerinin devam etmesi ve Ocak ayında en az 250 baz puanlık bir indirimle politika faizinin yüzde 45’e çekilmesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları, faiz indirimlerinin hızlanacağı ve kesintisiz bir şekilde süreceği yönündeki siyasi baskıların artacağına işaret ederken, bu durum, 2021’deki "faiz sebep, enflasyon sonuç" anlayışına geri dönüşün sinyallerini veriyor. Erdoğan, AKP’nin il kongrelerinde faizin indirileceğini ve bu sürecin enflasyonu düşüreceğini belirterek, ekonomiyi şekillendiren politikaların daha hızlı ve yerli bir hale geleceğini vurguluyor. Erdoğan, 2023’teki ekonomik sıkıntılara karşı, Şimşek’in uyguladığı ortodoks politikaların geniş kesimlerde hoşnutsuzluk yarattığını gözlemliyor ve bu durumu AKP kongrelerinde dile getiriyor. Bu ortamda, erken seçim için 2027'nin ikinci yarısını işaret eden bazı AKP kurmaylarına rağmen, Erdoğan, siyasi fırsatları kullanarak erken seçim kararı alabilir. Şam’ın fethi ve Kürt sorununun çözümüne dair yeni adımlar, bu süreçte erken seçim için önemli kozlar olabilir. Asgari ücret konusundaki söylem değişikliği de dikkat çekiyor. Türk-İş’in katılmadığı gece toplantısında, 2025 asgari ücreti yüzde 30’luk bir artışla 22 bin 104 TL olarak belirlenmişti. Erdoğan, bu artışın MB’nin 2025 yılı enflasyon hedefinin üstünde olduğunu belirterek, asgari ücretin "içine sindiğini" ifade etmişti. Ancak, saha gözlemleri sonrası bu kez "içine sinmediğini" dile getirerek, işverenlerin daha yüksek ücret ödemesi gerektiğini ve enflasyon beklentilerinde sapma olursa asgari ücretin yeniden değerlendirileceğini belirtti. Türk-İş’in açıkladığı Aralık ayı açlık sınırı 21 bin 83 TL, yoksulluk sınırı ise 68 bin 675 TL. Bu koşullar altında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçimde başarılı olacağına dair bir inançla, açlık sınırının altında kalan asgari ücretin, haziran ayında yeniden artırılması ihtimali gündemde. Ayrıca, küçük işletmeler ve esnaf için sunulacak düşük faizli kredi kampanyaları ile konut kredilerindeki yeni düzenlemeler, Erdoğan’ın ekonomik planları ve seçim hesaplarıyla uyumlu bir şekilde uygulanacak gibi görünüyor. Bu, Şimşek’in sıkı ekonomik politikalarından uzaklaşılacağını ve ekonominin canlandırılmasına yönelik adımların hız kazanacağını gösteriyor..kaynak:kamusonhaber.com.tr
