KOAH bazı hastalarda hastane yatışını gerektirecek kadar ağır seyredebiliyor. Türkiye’de sigara kullanımının yüksek olmasının, hastalığın toplum sağlığı açısından ciddi bir sorun haline geldiğini vurguladı.
“Türkiye’de 40 yaş üzerindeki her beş yetişkinden birinde KOAH görülüyor. Sigara ise hastalık için en önemli risk faktörü. Günde bir paket sigaranın 20 yıl boyunca tüketilmesi, KOAH gelişimi açısından kritik bir eşik olarak kabul ediliyor.”
Uzm. Dr. Süngün’e göre, KOAH tedavisinde en etkili ve hastalığın seyrini değiştiren ilk adım sigaranın bırakılması. Bunun yanı sıra;
Nefes açıcı ilaçlar
İnhale kortikosteroidler
Balgamı incelten tedaviler
Akciğer hacmini küçültmeye yönelik cerrahi işlemler
Bronkoskopik yöntemler
hastalığın ilerlemesini yavaşlatabiliyor. Ayrıca pulmoner rehabilitasyonun günlük yaşam aktivitelerine önemli katkı sağladığı, grip ve zatürre aşılarının ise alevlenme dönemlerini azaltarak hastane yatışı riskini düşürdüğü belirtiliyor. İleri evre KOAH hastalarında evde oksijen desteği ve pozitif basınçlı solunum cihazları da tedavi seçenekleri arasında bulunuyor.
“Sigara içiyorsanız, geçmişte içmişseniz veya toz, duman, gaz gibi zararlı maddelere maruz kalıyorsanız solunum testi için geç kalmış sayılmazsınız. Sadece birkaç dakikalık bir ölçümle KOAH riskinizi öğrenebilir, erken teşhisle yaşam kalitenizi koruyabilirsiniz.”
KOAH’ın önlenebilir bir hastalık olduğuna dikkat çeken Süngün, nefes darlığı, hırıltı ve kronik öksürük gibi belirtilerin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Şikâyetleri yaşa bağlamayın, ertelemeyin; çünkü nefes almak yaşamın ta kendisidir.”