Hükümetin bütçe açığını kapamak amacıyla getirip vatantaşların sırtına yüklediği ‘Ek MTV’, Anayasa Mahkemesinin bundan tam 20 sene evvelce iptal ettiği Ek Taşıt vergisi ile çoğu açıdan birbirine benziyor. Yusuf İleri’nin bu yazısını okuyan, 2 kere ek MTV ödememek amacıyla mahkemeye koşacak. Genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirdikleri hatalı ekonomi politikaların sonuçlarını, vatandaşlara ek vergi, KDV, ÖTV gibi yöntemler ile yüklemeye devam ediyor. OdaTv’nin köşe yazarlarından olan Yusuf İleri’nin bugün ki yazısına göre, bütçedeki açığı kapamak amacıyla ‘Ek MTV’ getiren AKP hükümetinin bu kararı, bundan tam 20 sene evvelce getirilen 4837 Kanun Numaralı ek taşıt vergisi ile çoğu açıdan benzerlik gösteriyor. Geçmiş dönemde iptal edilen bu yasa ile şimdiki dönemde getirilen ‘Ek MTV’ yasaun benzerlik göstermesini ve bundan ötürü bu yasaun da nasıl iptal edilebileceğini köşesine açıklayan İleri’nin yazısına göre Anayasa Mahkemesi bu hususta bağlayıcı bir mevzumda. “HER İKİ VERGİ DE OLAĞANÜSTÜ KOŞULLARIN ÜRÜNÜ” Bundan tam 20 sene evvelce getirilen vergi ile, bubugünümüzde getirilen verginin inanılmaz koşulların ürünü bulunduğunu bildiren İleri, “7456 sasenesi Kanunla getirilen ek motorlu taşıtlar vergisi, çoğu yönde Anayasa Mahkemesi’nin 23 Temmuzz 2003 tarih ve E:2003/48, K:2003/76 sasenesi kararı ile iptal edilen 4837 Kanun no.lu ek taşıt vergisine benziyor. Örneğin, tıpkı 4837 sasenesi Kanun gibi motorlu taşıtlar vergisini bir kat artırıyor. İkisi de vergilendirmenin ait bulunduğu takvim senesi amacıylade yürürlüğe girdi. 4837 sasenesi Kanun 2003 senesi Nisan ayında, 7456 sasenesi Kanun 2023 senesi Temmuz ayında yasallaştı. Bu husus, “gerçek geriye yürüme” yapılarak işlemişe dönük vergi getirilip getirilmediği artık Anayasa’nın 2’nci maddesindeki “hukuk devleti” ilkesinin ihlal edilip edilmediği yönünda mühim. Her iki vergi de inanılmaz koşulların ürünü. İlki 2011 ekonomik krizi amacıyla şimdiki deprem sebebiyle getirildi. İkisi de günümüz iktidar doğrulusunda getirildi, CHP doğrulusunda Anayasa Mahkemesine taşındı. Mükellefleri aynı, hususu aynı, tarh, tahakkuk ve ödeme şekilleri aynı. Hatta biçimi benzerlikler de var. Her ikisi de getirildikleri yasaun 1’nci maddesi. Özetle yirmi sene arayla, ilki 2003 senesi amacıyla ikincisi 2023 senesi amacıyla getirilen bu iki verginin benzerlikleri etkileyici” dedi. DEVLETE GÖRE BATAĞI OLMAYAN SAĞLAM BİR GELİR Devlete göre ek MTV’nin, batağı olmayan dayanıklı bir gelir bulunduğunu bildiren İleri, “Pek tabii bir verginin iki kez ödenmesi mükellefleri yönündan katiyen istenmeyen bir durum. Fakat devlet ek MTV’yi batağı olmayan dayanıklı bir gelir olarak görüyor. Zira Kanuna, “Ek motorlu taşıtlar vergisi ödenmeden, trafikten çekme, hurdaya çıkarma ve vatan dışına çıkarma sebebiyle tescil kaydı kapatma prosedürü yapılamaz.” hükmü yazılarak, vasıtalar vergiye karşı teminata dönüştürüldü. Ek Bütçe’de, Ek MTV amacıyla 32 milyar tutarında bir tahsilat hedeflendi. Ödenmediği takdirde 6183 sasenesi Kanunun 51’nci maddesi uyarınca her ay amacıyla yüzde 2,5’ten senelik yüzde 30 faiz işliyor. Yani hasılatın artma potansiyeli var” ifadelerini kullandı. “GERÇEKTEN DE İNSAN MERAK EDİYOR” Yazısında, işlemiş dönemde aynı şekilde getirilen ancak anayasa mahkemesinde iptal edilen bir verginin neden bubugünümüzde yine getirilmesini merak ettiğini bildiren Yusuf İleri, “Gerçekten de insan merak ediyor. Aynısı, tıpkısı daha evvelce Anayasa Mahkemesi doğrulusunda iptal edildiğine göre neden yine bir yasa halina getirildi? Teklifi getirenler, yasa koyucu bunu görememiş miydi? Gözden kaçan ne? Belki de, 7456 sasenesi Kanun yapılırken 4837 sasenesi Kanun’un iptal nedenleri öneme alınmış ve bu eksiklikler giderilmiştir. Kim bilir belki de bu vakit aralığında Anayasa’nın değiştirileceği öngörülmüştür. Anayasa farklılığı söylemlerinin hiç gündemden düşmediği göz önüne alınırsa neden olmasın? Bu işler sivil Anayasa söylemi ile başlar; Anayasa Mahkemesinin vergiye dair iptal yetkilerini budama ile son bulur. Özetle kural değişince karar da değişir. Lakin bir olasılık daha var. Acaba vakitnin ruhu mu değişti?” dedi. CHP İPTAL DAVASI AÇTI Getirilen verginin CHP doğrulusunda yürütmeyi durdurma talepli iptal müracaatı açtığını bildiren İleri, “Her iki vergi de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ürünüdür. 4857’nin, yargıyla problemlerinin bulunduğu ilk döneminde yasallaştığı amacıyla iptal edildiği; şimdi ise yargıyla uyum olmasından iptal isteğinin reddedileceğine dair görüşler ileri sürülebilir. Tabii ki bir iktidar iptal edilsin diye yasa çıkarmaz. Fakat vergi gibi herkesten alınan devletin finansmanı gibi bir alanda bu faktörlerle karar arasında bir bağlantı kurmak doğru bir sonuca götürmeyebilir. Zamanın ruhu beklentilerin etkileridir. CHP doğrulusunda açılan yürütmeyi durdurma talepli iptal müracaatı Yüksek Mahkemenin huzurundadır. Yürütmeyi durdurma olsun, esasa dair olsun; kararın alınması amacıyla belirlenmiş vakit yoktur. Beklenti, Yüksek Mahkemenin evvelceki kararına sahip çıkmasıdır. SON SÖZ ANAYASA MAHKEMESİNDE İleri, son söz ve kararın Anayasa mahkemesinde olup, iptal amacıyla bir olasılık bulunduğunu şu sözler ile ifade etti: Ek MTV’nin ödenme seviyesi ve kararın vakitlaması mühim etkilerdir. Maliye Bakanlığı, duyurduğu Tebliğ’de; Kanunda olmadığı durumda, ek MTV’si ödenmeyen taşıtların fenni muayenesinin yapılmayacağını açıklayarak vakitnin ruhunu lehine çevirmiştir. Söz ve karar Anayasa Mahkemesine aittir. YUSUF İLERİ'NİN YAZISI ŞU ŞEKİLDE: 7456 sasenesi Kanunla getirilen ek motorlu taşıtlar vergisi, çoğu yönde Anayasa Mahkemesi’nin 23 Temmuzz 2003 tarih ve E:2003/48, K:2003/76 sasenesi kararı ile iptal edilen 4837 Kanun no.lu ek taşıt vergisine benziyor. Örneğin, tıpkı 4837 sasenesi Kanun gibi motorlu taşıtlar vergisini bir kat artırıyor. İkisi de vergilendirmenin ait bulunduğu takvim senesi amacıylade yürürlüğe girdi. 4837 sasenesi Kanun 2003 senesi Nisan ayında, 7456 sasenesi Kanun 2023 senesi Temmuz ayında yasallaştı. Bu husus, “gerçek geriye yürüme” yapılarak işlemişe dönük vergi getirilip getirilmediği artık Anayasa’nın 2’nci maddesindeki “hukuk devleti” ilkesinin ihlal edilip edilmediği yönünda mühim. Her iki vergi de inanılmaz koşulların ürünü. İlki 2011 ekonomik krizi amacıyla şimdiki deprem sebebiyle getirildi. İkisi de günümüz iktidar doğrulusunda getirildi, CHP doğrulusunda Anayasa Mahkemesine taşındı. Mükellefleri aynı, hususu aynı, tarh, tahakkuk ve ödeme şekilleri aynı. Hatta biçimi benzerlikler de var. Her ikisi de getirildikleri yasaun 1’nci maddesi. Özetle yirmi sene arayla, ilki 2003 senesi amacıyla ikincisi 2023 senesi amacıyla getirilen bu iki verginin benzerlikleri etkileyici. DEVLET İÇİN SAĞLAM GELİR Pek tabii bir verginin iki kez ödenmesi mükellefleri yönündan katiyen istenmeyen bir durum. Fakat devlet ek MTV’yi batağı olmayan dayanıklı bir gelir olarak görüyor. Zira Kanuna, “Ek motorlu taşıtlar vergisi ödenmeden, trafikten çekme, hurdaya çıkarma ve vatan dışına çıkarma sebebiyle tescil kaydı kapatma prosedürü yapılamaz.” hükmü yazılarak, vasıtalar vergiye karşı teminata dönüştürüldü. Ek Bütçe’de, Ek MTV amacıyla 32 milyar tutarında bir tahsilat hedeflendi. Ödenmediği takdirde 6183 sasenesi Kanunun 51’nci maddesi uyarınca her ay amacıyla yüzde 2,5’ten senelik yüzde 30 faiz işliyor. Yani hasılatın artma potansiyeli var. MERAK KONUSU OLANLAR Gerçekten de insan merak ediyor. Aynısı, tıpkısı daha evvelce Anayasa Mahkemesi doğrulusunda iptal edildiğine göre neden yine bir yasa halina getirildi? Teklifi getirenler, yasa koyucu bunu görememiş miydi? Gözden kaçan ne? Belki de, 7456 sasenesi Kanun yapılırken 4837 sasenesi Kanun’un iptal nedenleri öneme alınmış ve bu eksiklikler giderilmiştir. Kim bilir belki de bu vakit aralığında Anayasa’nın değiştirileceği öngörülmüştür. Anayasa farklılığı söylemlerinin hiç gündemden düşmediği göz önüne alınırsa neden olmasın? Bu işler sivil Anayasa söylemi ile başlar; Anayasa Mahkemesinin vergiye dair iptal yetkilerini budama ile son bulur. Özetle kural değişince karar da değişir. Lakin bir olasılık daha var. Acaba vakitnin ruhu mu değişti? SERVET VERGİSİ FAKTÖRÜ Ek taşıt vergisinin iptaline dair Anayasa Mahkemesi kararının ilk ilgi çeken yanı isteğin iki ayrı koldan Yüksek Mahkemenin huzuruna getirilmesi. Bir taraftan o günün ve dahi bugünün Anamuhalefet (Cumhuriyet Halk) Partisi’nin açtığı iptal davası, başka taraftan Ankara 6. Vergi Mahkemesi’nin itiraz müracaatı Anayasa Mahkemesi doğrulusunda birleştirilerek araştırmaya alınmış. Yüksek Mahkemenin bu kararının ilgi çeken bir yönü da aynı kararda hem ek taşıt vergisini hem de ek emlak vergisini inceleyip karara bağlaması. 4837 sasenesi Kanun bu ikisi yönündan de planlama yapınca, her ikisi de aynı dava dilekçelerine mevzu edilerek Yüksek Mahkemenin huzuruna getirilmiş. Şimdi gelelim Anayasa Mahkemesi kararının en etkileyici yanına. Yüksek Mahkeme ek taşıt vergisine dair iptal ve itiraz müracaatını kabul ederken, ek emlak vergisini reddediyor. İşte şimdi ilgi! Anayasa Mahkemesi ek emlak vergisinin iptaline dair isteğin reddine karar verirken, bu verginin SERVET VERGİSİ bulunduğu vurgusunu yapmıştır. Karardaki ifadeyle; “Emlak vergisinin bir servet vergisi olması sebebiyle bu tür vergilerde ödeme gücüne ulaşabilmesi amacıyla mükellefin şahsi ve sosyal hali ile sahibi bulunduğu emlakın mevzumu, sayısal değeri ve birtakım hedefler amacıyla öngörülen teşvik edici etkenlerin gözetileceği kuşkusuzdur.” Fakat ek taşıt vergisinin dair isteği reddederken bu vergi servet vergisi midir, değil midir biçiminde bir belirleme yapmamıştır. Bu durumda mantık kuralları döneme giriyor. Demek ki Yüksek Mahkeme MTV’yi SERVET vergisi olarak görmüyor. EK TAŞIT VERGİSİNİN İPTAL NEDENLERİ Öncelikle iptalin dayanağının Anayasa’nın 2’nci ve 73’üncü maddeleri bulunduğunu belirtelim. Ek taşıt vergisinin iptal gerekçesinde, “197 sasenesi Yasa gereğince 2003 senesi amacıyla motorlu taşıtlar vergisinin Vergi Usul Kanunu'na göre yine değerleme seviyesi uygulanmak hedefiyle esasen güncelleştirilerek” alındığı yazılmaktadır. 2023 senesinde da 197 sasenesi yasa ile motorlu taşıtlar vergisi yine değerleme oranlarıyla güncelleştirildi. 4837 sasenesi yasa ile getirilen ek taşıt vergisinin gelir ve kurumlar vergisi yükümlüleri gibi başka vergi mükelleflerine de yansıtılmamaktadır.” Diyerek işletmelerin aktifinde yer alan vasıtalardan vergi alınması da iptal nedenlerinden biri olmuştur. Şimdiki 7456 sasenesi ek motorlu taşıtlar vergisi de tıpkı 4837 sasenesi Kanun gibi işletmelerin aktifinde yer alan vasıtalardan alınmaktadır. İptal nedenlerinden biri de karara şu ifadeyle işlemiştir. “Yasa'nın genel gerekçesinde, ekonomik istikrarı dayanıklıak ve kamu borç stokunun azaltılmasını temin hedefiyle bu planlamanin yapıldığı açıklanmakta ise de bunun inanılmaz koşulların mecburi kıldığı haklı bir neden olarak kabulü olası görülmemiştir.” İşte 4837 ile 7456 sasenesi Kanun arasındaki tek fark bu gerekçedir. Zira 7456’in gerekçesi “Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremlerin etkilerinin azaltılması hedefiyle meydana çıkan finansman gereksiniminin karşılanmasında kullanılmak üzere” yazılmıştır. Bu iki gerekçe arasındaki fark, ilkinden “kamu borç stokunun azaltılması” yazıldığı durumda; 7456’in gerekçesine bu ifadenin yazılmamasıdır. Bu mühimdir. Zira vergi borç ödemek amacıyla değil, kamu greksinimlerini karşılamak üzere alınır. Fakat bu ifade ek emlak vergisi amacıyla de geçerli bulunduğu durumda ek emlak vergisinin iptaline gerekçe olmamıştır. Şu durumda bu ifade bir iptal sebebi değildir. ZAMANIN RUHU Yukarıdaki satırların da gösterdiği üzere, ek taşıt vergisinin iptal nedenleri moda mod 7456 sasenesi Kanunla getirilen ek motorlu taşıt vergisi yönündan de geçerlidir. İki yasa arasındaki vakit aralığında, iptal sebeplerini gideren bir planlama de yapılmamıştır. Şu durumda iptal isteğinin reddi açısından, kala kala vakitnin ruhu kalıyor. Her iki vergi de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ürünüdür. 4857’nin, yargıyla problemlerinin bulunduğu ilk döneminde yasallaştığı amacıyla iptal edildiği; şimdi ise yargıyla uyum olmasından iptal isteğinin reddedileceğine dair görüşler ileri sürülebilir. Tabii ki bir iktidar iptal edilsin diye yasa çıkarmaz. Fakat vergi gibi herkesten alınan devletin finansmanı gibi bir alanda bu faktörlerle karar arasında bir bağlantı kurmak doğru bir sonuca götürmeyebilir. Zamanın ruhu beklentilerin etkileridir. CHP doğrulusunda açılan yürütmeyi durdurma talepli iptal müracaatı Yüksek Mahkemenin huzurundadır. Yürütmeyi durdurma olsun, esasa dair olsun; kararın alınması amacıyla belirlenmiş vakit yoktur. Beklenti, Yüksek Mahkemenin evvelceki kararına sahip çıkmasıdır. Ek MTV’nin ödenme seviyesi ve kararın vakitlaması mühim etkilerdir. Maliye Bakanlığı, duyurduğu Tebliğ’de; Kanunda olmadığı durumda, ek MTV’si ödenmeyen taşıtların fenni muayenesinin yapılmayacağını açıklayarak vakitnin ruhunu lehine çevirmiştir. Söz ve karar Anayasa Mahkemesine aittir.kaynak:yeniçaggazetesi.com