1.TATLI YEMEYİN Amerikalılar senede 68,04 kg şeker tüketir bu da toplam kalorimizin % 18’ine denk gelir. Bunun obeziteden, tip2 diyabete kadar çoğu sıhhat problemine yol açtığı bilinir. Fazla güneşte kalmak ve sigara içmek kadar kırışıklıkların meydana gelmesine da sebep olur. Şeker, elastin ve kolajendeki proteinlere saldırarak glikasyon denilen bir prosese ve cildin daha ihtiyar görünmesine sebep olur. 35 yaş ve ardından aşırı şeker kullanımı kaynaklı yaşlanma etkisi süratle gözlemlenir. TAVSİYE: Her gün 25 gram şeker kullanımı ile kendinizi sınırlayın. Lif şeker emilimini azaltır. Mesela portakal ve portakal suyu arasındaki fark gibi. Portakal suyu kola kadar şeker içerir. Şeker lüzumsinimi arttığında ki bu da genelde susadığınızda olur, tatlı bir şey yerine bir bardak su ya da maden suyu içmeyi tercih edin. Eğer bu işe yaramazsa bir parça kara çikolata ya da böğürtlen/çilek tüketebilirsiniz. 2. SEVMEDİĞİNİZ İŞTE ÇALIŞMAYIN Haz almadığınız, çok çalışmak mecburiyetinde kaldığınız işler yoğun gerilim sebebi ile kalp hastalıkları ya da yaşlanma tehlikesini çoğaltır. Aşırı iş temposundan kaynaklı uzun süreli süreğen gerilim aynı vakitte beynin işlevselliğini de azaltır. TAVSİYE: Eğer gerilim ortamınızı değiştiremiyorsanız (zor bir patron, yoğun seyahat programı, iş yükü gibi) sizi mutlu edecek şeylerin bir listesini çıkarın. Sevgilinizle bir öğlen yemeği ya da en sevdiğiniz çayı gününüzün amacıylae ekleyebilirsiniz. İşinizden şikayetçi olmak ve gerilim, sizi daha kötü bir ruh durumuna sokabilir. Sizi mutsuz eden düşüncelere karşı, pozitif düşünerek, şikayetlerinizi azaltabilirsiniz. İmkanınız varsa yalnızca sevdiğiniz işi yapın. 3. KIZARTMA, IZGARA, KAVURMA VE KONSERVEYE DİKKAT Vücutta protein ve şeker arasındaki reaksiyonların en sonucunda AGE (ileri glikasyon son ürünleri) olarak adlandırılan yapışkan tortular oluşur. Bunlar komşu protein iplikleri arasında anormal çapraz bağlar geliştirerek bu proteinleri daha az elastiki/elastik yapar ve normal fonksiyonlarını kısıtlar. Yaşça büyük olan derinin kırışıp, sarkmasından Alzeimer’a kadar bir çok hastalığa sebep olur. Kızartma, karamelleşme, ızgara, kavurma, işlenmiş ve konserve prosedürü esnasında ısıtılan besinler AGE oluşturur. AGE inflamasyon ve oksidasyonu artırabilir yaşlanma, kalp, beyin, kemik ve eklem, böbrek, insülin direnci, anemi ve cildi etkileyen yaşa bağlı hastalıkların asli sebebidir. TAVSİYE: AGE kullanımını azaltmak amacıyla en iyi şey olası bulunduğunca çiğ yemektir. Yiyecekleri su bazlı yöntemle (buharda ya da kaynatma) ile pişirin ya da sirke, limon suyu ile pişirmeden evvelce marine edin. Antioksidan ve anti-inflamatuar besinler tüketmek AGE’nin namacıyla bulunduğu inflamasyon ve oksidasyonu azaltmaya yardımcı olur. Çilek, tatlı patates ve yeşil yapraklı sebzeler tüketin. 4. DİRENÇLİ SPOR EGZERSİZİ YAPIN Kadınlar 30 yaşından sonra her on senede bir kas kütlelerinin aşağı yukarı %5’ini kaybederler. Bunu tersine çeviren tek şey dirençli spor egzersizidir. Bu tarz egzersizlerin kas kitlenizi artırabileceği oluşturulan çalışmalar ile kanıtlanmıştır. Kuvvetlenme antrenmanı, kemik yoğunluğu, enerjinizi yükseltmek ve güç amacıyla harikadır. Aynı vakitte metabolizmayı çalıştırır, dengeyi çoğaltır ve kalp amacıyla de iyidir. Daha çok kas tonusu daha az sarkık deri manasına gelir. TAVSİYE: Haftada 3 kez 20 dakika süresince kendi beden ağırlığınızla, dambıllarla ve dirençli bantlarla egzersiz yapın. Egzersiz programınıza haftada 5 gün kardio antrenmanı eklemeyi unutmayın. Tabi ki evvelce hekim kontrolünden geçmeyi ihmal etmeyin. 5. DELİKSİZ 7 SAAT UYUYUN Düzenli uyku uyumak bir lüks değil, tıbbi bir ihtiyaçtır. Uykusuzluk kortizol (böbreküstü bezinden salgılanan bir hormon) eksikliğine yol açar. Vücudumuzun iç ve dış görünümünü etkiler. Tutarlılık da anahtarıdır: 2011 senesinde oluşturulan bir incelemeye göre, 5 sene süre ile çok az uyku uyumak, kavrama yeteneğinde azalmaya ve bulunduğunuz yaştan dört ila yedi sene daha ihtiyar bir algıya eşdeğer çıkmıştır. TAVSİYE: Gecelik kesintisiz 7 saat dayanıklı uykuda bedenin kendini onarım etmesi olasıdür. İyileşme, hafıza, cilt elastikliği, normal kortizol seviyesi ve metabolizma amacıyla önemlidir. Aynı uykuyu devam ettirmek ve uykuyu teşvik amacıyla oda ısısını sabit bir derecede tutmak lüzumir. Melatonin üretimini dayanıklıak amacıyla kedi otu çayı ya da ekşi vişne suyu natural uyku yardımcılarıdır. Gerginlik ya da bacak uyuşması geceleri devam ederse, 1-2 çay kaşığı magnezyum sitrat tozunu su ya da meyve suyu ile karıştırarak amacıyla, kaslarınızı gevşetmeye yardım eder. 6. YAĞI AZALTIN Kadınlar genelde gelişen yaşlarda diyet yapar iken yağı azaltmaya çalışır ama omega-3 yağ asitleri gibi iyi, sıhhatli yağlar, cildi elastik tutar, beyin sağlığını çoğaltır, kalbi güçlendirir, diyabet ile mücadele eder ve ömrü uzatır. Omega-3’ü azaltmak yaşlanma sürecini süratlendırır, hücresel inflamasyonu artırır ve organda fonksiyon bozukluğuna yol açar. Hem de cildinizin, daha çok tahriş olmuş, daha az parlak ve ihtiyar görünmesine namacıyla olur. TAVSİYE: Daha çok sızma zeytinyağı, badem, avokado ve vahşi somon gibi yağlı balık tüketin ama omega-6 bakımından varlıklı bitkisel yağlardan (mısır, soya, ayçiçeği) kaçının ve doymuş yağ tespit edilen tereyağı ve peyniri sınırlayın. Günlük 2 1/2 gram DHA ve EPA omega-3 lüzumlidir, bir çorba kaşığı balık yağı ya da balık yağı vitamin takviyesi alabilirsiniz. 7. DURUŞUNUZU DÜZELTİN İnsanlar 40 yaşından sonra her 10 senede 1 santimetre boy uzunluklarından kaybeder. Sırtın yuvarlaklaşması, bel ağrısı, başın öne doğru pozisyonlanması yaş ile ilgili en tipik postür bozukluklarıdır. Yanlış şekilde oturmak, ayakta durmak, eğilmek yalnızca daha ihtiyar görünmenizi dayanıklıakla kalmaz aynı vakitte fiziksel hasarlarda oluşturur. Eğer otururken ya da ayakta dururken kemiklerin diziliminde bir tekleme var ise, kaslarımız çok çalışmak mecburiyetinde kalır ve bu da eklemlerinizi güçsüzleştirir. İyi bir postür sıhhatli görünmenize, kuvvetli ve elastik kalmanıza, ağrılardan kurtulmanıza, enerjinizi yükseltmeye, daha sakin ve dinamik kalmanıza yardımcı olur. TAVSİYE: Otururken kalçanızın sert yüzeye ilişki ettiği kemikli kısımların üstüne oturun. Ayakta dururken, çenenizi geriye doğru çekin, ağırlığınızı topuklarına doğru aktarın, her iki omzunuzu geriye ve aşağıya alın, başınızı çenenizi çok çok kaldırmadan geriye doğru alın. Eğilirken ise kalça ve diz ekleminizden eğilin belinizden değil.kaynak:yeniçaggazetesi.com
