Uzun vakit soğuk ve kuru havaya maruz kalan şahıslarda üst solunum yolu ve akciğer hastalıklarının meydana çıktığını ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Sıhhat Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’ndan Göğüs Hastalıkları Eksperi Dr. Öğr. Üyesi Aygün Gür, “Klimalar doğru kullanıldığında insanlara sıhhatli ve konforlu bölgelar sağlarken, alerjik yapılı şahıslarda klimanın üflediği soğuk hava ve bölgea yaydığı tozlar kuvvetli öksürük ve astım krizlerini tetikleyebiliyor. Klima tüketimine bağlı olarak en sık görülen solunum yolu hastalıklar sinüzit ve bronşit” diye konuştu. “KLİMA YOLU İLE İNSANA BULAŞAN ÇEŞİTLİ MİKROORGANİZMALAR DA BULUNUYOR” Klima tüketimine bağlı olarak gerçekleşen solunum yolu hastalıklarının yanı sıra klima yolu ile insana bulaşan detaylı mikroorganizmalar ve mantarlar da bulunduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Gür, “Klima; KOAH, astım gibi akciğer hastalığı tespit edilen bireylerin basitçe enfeksiyon kapmalarına ve hastalıklarının alevlenmesine yol açabiliyor. Halk arasında, klima hastalığı olarak tanınan ‘Lejyoner’ hastalığı, bir tür akciğer enfeksiyonu olup yüksek ateş, öksürük ve soluk darlığı gibi belirtilerle kendisini gösteriyor” ifadelerini kullandı. “İÇ VE DIŞ ORTAM ISI FARKI 8-10 DERECEYİ GEÇMEYECEK ŞEKİLDE AYARLANMALI” Klima kullanılırken birtakım noktalara ilgi edilmesi gerekliliğini bildiren Dr. Öğr. Üyesi Gür, “Klimaların periyodik olarak bakımları yapılmalı ve filtreleri sık Aralıklarla temizlenmelidir. En ideal sıcaklık 24-25 derece olup, mühim detaylardan biri de iç ve dış bölge ısı farkı 8-10 dereceyi geçmeyecek şekilde ayarlanmalı ve nem seviyesi da yüzde 40-50 olmalı. Ortamın süratli soğutulması öksürük, soluk darlığı gibi şikâyetlere yol açabilir. Bu amaçla de bölge yavaş bir şekilde soğutulmalı. Klima çalışırken kesinlikle arada camlar açılarak bölge havalandırılmalı ve klimanın üflediği havaya direkt maruz kalınmamalıdır” diye konuştu.