DOLAR %
EURO %
GRAM ALTIN %
ÇEYREK A. %
BITCOIN %
SON DAKİKA
Google News

KÜBRA PAR’IN AĞZI AÇIK KALDI… O GERÇEGİ BÖYLE İTİRAF ETTİ

Kübra Par, 10 ili sarsan deprem felaketinde binlerce bina yerle bir olurken TOKİ’nin yaptığı sitelerin çökmemesinin son derece ilgi çekici olduğunu belirtti. “Şahsen ben TOKİ konutlarını estetik açıdan eleştirirdim. Fakat günün neticesinde hayat kurtardıkları ortaya çıktı” ifadelerini kullanan Par, TOKİ Başkanı Ömer Bulut’un kendisini arayıp verdiği bilgileri köşesine taşıdı. Par, Habertürk’teki yazısında şunları kayıt etti: 10 ili sarsan deprem felaketinde binlerce bina yerle bir olurken TOKİ’nin yaptığı sitelerin çökmemesi son derece ilgi çekiciydi. Şahsen ben TOKİ konutlarını estetik açıdan eleştirirdim. Fakat günün neticesinde hayat kurtardıkları ortaya çıktı. Dün akşam yayında bu durumun takdire şayan olduğunu söyledim, TOKİ’yi tebrik ettim. Bunun üzerine yayın sonrasında TOKİ Başkanı Ömer Bulut aradı. Telefonda aklıma gelen tüm önemli soruları sıraladım, tek tek yanıt verdi. Depremden etkilenen şehirlerde yapılacak yeni projelere dair ipuçları da verdi. “TOKİ konutları hasar almadı diye seviniyoruz ama depremde kaybımız o kadar büyük ki üzülmemek elde değil” diye başladı söze. Devamı şöyle:

Ömer Bey TOKİ’nin 10 şehirde yaptığı konutların hiçbirinin yıkılmadığı söyleniyor, doğru mu bu bilgi?

Yıkılma olmadığı gibi depremin olduğu 133 bin daire içinde sadece 2 blokta çok hafif bir hasar var. Merdiven sahanlıklarında perdelere çok yük geldiği amacıyle demirle beton arasındaki kabuklar atmış. Onlar da kalıcı hasarlar değil. Yani değil yıkılma, oturulmayacak hasar alan tek bir konutumuz yok. Bodrum katlarına da girmek amacıyla hasar var mı diye hepsini ince ince kontrol ettik. Antep’te 27 bin konutu tek tek kontrol ettirdikten sonra ben kendim de dolaştım. Vatandaş sokakta kalmasın diye isteyenlerin oturabileceğine dair izin verdik.

Hafif hasar aldı değiniz bloklar hangi şehirde?

Biri Hatay’da, başkai Adıyaman’da. Fakat dediğim gibi kayda değer hasarlar değil. Hatay’daki TOKİ’nin eski mimari yapılarından olduğu amacıyle biraz yüksek katlı. Son 3-4 yılda Türkiye’nin hiçbir yerinde zemin artı 5’i geçmiyoruz zaten.

Peki neyi doğru yapmışsınız? Zemin seçimi mi, proje mi, temel mi, kullanılan beton mu?

Nihayetinde biz projelerin yapılacağı bölgeleri bilinçli bir şekilde seçtik. Şehirler kurulurken her süre kolay imkanların olduğu yerler tercih edilirdi. Yol, su, kanalizasyon imkanı kolay olsun diye düşünürlerdi. Örneğin pompa olmadığı amacıyle şehirler suyun kolaylıkla inebilmesi amacıyle ovalara kurulurdu. Şehir merkezleri dolunca kamuya ait araziler de şehrin daha dışında daha kayalık zeminlerde kalmış. Bu doğal sürec ama biz aynı zamanki sağlam zemini olan yerleri seçtik. İzmir Bayraklı’da konut yaptığımız alan marul tarlasıydı. Orada da alta 2-3 kat yüksekliğinde kazıklar çaktık. artık zemin zayıfsa da ona göre önlemler alıyoruz. Elbette devlet eliyle yapılan binalarda hassasiyet daha yüksek oluyor. Yok, Ömer Bey öyle değil çünkü kamunun yaptığı ve yıkılan hastaneler, havalimanı pistleri, altyapı sistemleri var. Sizin durumunuz farklı… Biz tüm binalarımızı tünel kalıp sistemiyle yapıyoruz. Duvarları taşıyıcı olarak hesaplamıyoruz ama pratikte perde duvarların hepsi yük alıyor. Görsel olarak eleştiriliyor ama bu tür afet durumlarında can kurtarıyor. Vatandaşlarımızın bizden farklı beklentileri oluyor. Örneğin Adana bölgesinde hava sıcak olduğu amacıyle balkonu büyük binalar istiyorlar. Oysa depremin en büyük etkilerinden biri burkulma olayı. Deprem yükü geldiği süre her kolona eşit yük binmezse binayı burkabiliyor. Çıkma balkonlar varsa daha kolay çöküyor. Balkonsuz ev yapıyorsunuz diye size kızıyoruz ama balkon deprem tarafından doğru bir tercih değil mi? Yapsanız bile çok çıkma balkon olmamalı. Esas ana binadaki metrekareden yemek amacıyla yapılmalı. Yıllarca Türkiye’de insanlar evlerinin metrekaresini balkon çıkarak büyütmeye çalıştılar. İnşallah bu yaşadıklarımız hepimize ders olur.

“YENİ PROJELER İÇİN YER TESPİTİNE BAŞLADIK”

Enkazlarda arama ve kurtarma çalışmaları devam ediyor ama bir yanda da soğukta barınma ihtiyacı olan vatandaşlarımız var. Depremden etkilenen şehirlerde yapılacak yeni konutlarla ilgili çalışmalara başladınız mı? Yer seçimleri amacıyle hazırlık yapmaya başladık. Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum ile eş güdümlü çalışıyoruz. Yıkılan aynı yerlerde mi yapacaksınız yoksa yeni yerler mi seçeceksiniz? Şu an düşündüğümüz yerler aynı yerler değil. Bu kadar yıkım olmasını binaların eski olmasına bağlayanlar var. Bu doğru ama unutmayalım ki bugün yaptığımız binalar da gelecekte yaşlanacak. Dolayısıyla seçeceğimiz zemine de çok ilgi etmemiz lüzumiyor. Şehir merkezleri başka bölgelere taşınırsa demografik bir problem çıkmasından endişe ediliyor. Çoğunlukla Hatay’da çok sayıda Suriyeli sığınmacı var malum… Bir şehrin merkezini değiştiremezsiniz. O şehirde o kültür oluşmuşsa itimat edilirğini sağlamak lüzumir. Tabii aynı yerler yerleşime açılırsa bu sefer de birileri “Depreme rağmen gidip gidip aynı yere yapıyorlar” diyecek. Dolayısıyla bu ağır bir soru bu. Benim şahsi kanaatim; o şehir orada hayataya devam edecekse önce o yapılar namacıyle yıkıldı, zemin tarafından doğru yapılar mıydı, kat yükseklikleri ideal miydi, tüm bunların matematiksel ve teorik olarak irdelenmesi lüzumir. Mühendislik hesapları itimat edilir ve doğru bir şekilde yapılırsa siz denizin üzerinde de ev yapabilirsiniz. Tabii onun maliyeti farklıdır. Demografik endişenız varsa ona göre bütçe ayırmanız lüzumir. Bizim yapacağımız yeni yerler amacıylese, “Şehir gelişecekse bu yöne doğru gelişsin” diyeceğiz. Eski yerlerde de mümkün olduğunca düzgün yapılaşmalarla hayatın devam etmesini sağlayacağız.

16 Şubat 2023 - 17:05

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.