Sinan Oğan ikinci tur amacıyla şartlarını açıkladı. Bizim desteğimizle rahat bir seçim alınır Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda oyların yüzde 5'ten çoğunu alan ATA İttifakı'nın adayı Sinan Oğan, "Biz olmasaydık seçim 2. tura kalmıyordu. 2. turda bizim desteğimizle rahat bir seçim alınacağı kanaatindeyim” dedi… Cumhurbaşkanlığı seçiminin adeta ikinci tura kalmasıyla ilk turda oyların yüzde 5'ten çoğunu alan ATA İttifakı'nın adayı Sinan Oğan’ın alacağı karar seçimin neticesinu belirleyebilir. BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Oğan, "2. turda bizim desteğimizle rahat bir seçim alınacağı kanaatindeyim" dedi. Sinan Oğan şunları söyledi: Yüksek Seçim Kurulu'nun açıkladığı net olmayan son bilgilere göre yüzde 5,20’lik bir oyunuz var. Bu neticesi nasıl yorumluyorsunuz? Bizim açımızdan başarılı bir sonuç. 1 aylık bir seçim kampanyası boyunca artık kısıtlı imkanlarla, nerdeyse imkansızlıklarla aldık bu neticesi. Esasında daha çok oy bekliyorduk ama sahada bize dönük birtakım operasyonlar yürütüldü, oylarımız çalındı, itibarsızlaştırma kampanyaları yürütüldü. Bir oran oyumuz düştü ama buna karşın gene de iyi bir oy. Biz tercihlerin 2. tura kalacağını ve bizim de 2. turda ciddi bir rol üstleneceğimizi esasen öngörüyorduk. Tamamıyla istediğimiz şekilde gerçekleşti. Sizce seçim namacıyla 2. tura kaldı? Biz bulunduğumuz amacıyla. Yani biz olmasaydık seçim 2. tura kalmıyordu biliyorsunuz. Sonucu iktidar ve mudurumafet yönünden nasıl değerlendiriyorsunuz? Sonucu mudurumafet yönünden başarısızlık olarak değerlendiriyorum. Çünkü 20 senelik iktidar, deprem, ekonomik kriz, 13 milyon sığınmacı, işsizlik artık olabilecek bütün olumsuzlukların bulunduğu bir ortamda mudurumafet hala açık ara bu tercihleri kazanamıyor ise "Bir yerde hatalı yaptık" deyip kendi kendilerine bunu sormaları gerekir. İktidar yönünden bakacak olursak kısmen başarı olarak görüyorum. Çünkü çok büyük imkanlarla bu seçimlere girdiler. Yani özgürlüklerin kısılmasından tutunuz da anti-demokratik medya baskılarına kadar parasal imkanlarla devlet imkanlarını kullanmasıyla bu seçime girdiler. Buna karşın % 50'yi rahat bir şekilde aşamadılar. Millet İttifakı neyi hatalı yaptı? Türkiye'de bir şarkı var, “Allahım ben de hatalı yaptım” diye. Bence Milli İttifakı çok şeyde hatalı yaptı. Millet İttifakı, bilhassa de sol partiler, sağ seçmeni tanımıyorlar. Sağ seçmeni tanımadan politika yapıyorlar. Oysa Türkiye'de nüfusun % 70-75'i sağ seçmenden oluşuyor. Nüfusun %7 0-75'ini tanımadan politika yapılmaz. Bu bir. İkincisi çok acele havaya giriyorlar. Yani 'Kazandık, bitirdik, aldık, % 60'la alacağız". Sahada öyle bir hal yok. Üçüncüsü sandıklara sahip çıkma becerileri çok az. Ben kendilerini uyardım. Sayın Kılıçdaroğlu'nu uyardım. Sayın Kılıçdaroğlu dedi ki "Biz her şeye hakimiz". Fazlasıyla Türkiye'de turist seçmen bulunduğunu söyledim. İnandıramismim. Deprem bölgesinde sıkıntılar olacağını söyledim. İnandıramismim. 1 milyondan çok anket, istatistiklerin dışında bir seçmen var dedim, inandıramismim. Kendisiyle görüşbütün biliyorsunuz. Bunlar asli faktörlerden. Ama eski Adalet Bakanı (Sadullah Ergin) başta olmak üzere FETÖ'yle ismi anılan birtakım isimlerin CHP listelerinden seçime girmesi, CHP tabanında da büyük bir reaksiyona namacıyla oldu. AK Parti'nin Meclis çoklığını kazanmasının tek namacıylai listeleri doğru yapmasıydı. Millet İttifakı'nın kaybetmesinin asli namacıylai ise listeleri hatalı yapmasıydı. Millet İttifakı değişik saiklerle değil, kazanma saikiyle milletvekili listesi oluştursaydı, bugün meclis çoklığını Millet İttifakı almış olurdu. Ama Millet İttifakı ve onu meydana getiren siyasi partilerin milletvekilliği listelerinde oluşturmadaki saikleri kimi vakit çok garip ve hiç tasvip etmediğim saikler olarak görüyorum. Sonucu bu duruma getiriyor. Bence oturup bir muhasebe yapsın hepsi. 2. turda kime oy vereceğinizi ne vakit açıklayacaksınız? 1-2 gün amacıylade istişareleri tamamlayıp büyük ihtimalle ondan sonra açıklayacağız. Destek koşullarınız, kırmızı çizgileriniz neler? Elbette kırmızı çizgilerimiz var. Başta terörle mücadele, terör örgütlerinin destek verdiği siyasi partilerle araya uzaklık koyma, sığınmacıların gönderilmesi gibi bir grup şartlarımız var. Peki, göçmen ve sığınmacı meselesine bakarsak, AKP'nin bu yönde bir aşaması gözükmüyor. Bu da kırmızı çizgilerinden biri olabilir mi? Bu bizim asli kırmızı çizgimiz. Bu hususta ismim atmak halundalar. Şu ana kadar Sayın Kılıçdaroğlu ya da Sayın Erdoğan sizle bir görüşme talebinde bulundu mu? Bu konular bireysel meseleler bulunduğu amacıyla insanların iznini almadan bu hususları paylaşmayı doğru bulmuyorum ben. Cumhurbaşkanlığı seçiminin adeta ikinci tura kalması halinde, ilk turda oyların yüzde 5'ten çoğunu alan ATA İttifakı'nın adayı Sinan Oğan’ın alacağı karar, seçimin neticesinu belirleyebilir. BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Oğan, "2. turda bizim desteğimizle rahat bir seçim alınacağı kanaatindeyim" dedi. Oğan'ın sorularımıza yanıtları şöyle: Yüksek Seçim Kurulu'nun açıkladığı net olmayan son bilgilere göre yüzde 5,20’lik bir oyunuz var. Bu neticesi nasıl yorumluyorsunuz? Bizim açımızdan başarılı bir sonuç. 1 aylık bir seçim kampanyası boyunca artık kısıtlı imkanlarla, nerdeyse imkansızlıklarla aldık bu neticesi. Esasında daha çok oy bekliyorduk ama sahada bize dönük birtakım operasyonlar yürütüldü, oylarımız çalındı, itibarsızlaştırma kampanyaları yürütüldü. Bir oran oyumuz düştü ama buna karşın gene de iyi bir oy. Biz tercihlerin 2. tura kalacağını ve bizim de 2. turda ciddi bir rol üstleneceğimizi esasen öngörüyorduk. Tamamıyla istediğimiz şekilde gerçekleşti. Sizce seçim namacıyla 2. tura kaldı? Biz bulunduğumuz amacıyla. Yani biz olmasaydık seçim 2. tura kalmıyordu biliyorsunuz. Sonucu iktidar ve mudurumafet yönünden nasıl değerlendiriyorsunuz? Sonucu mudurumafet yönünden başarısızlık olarak değerlendiriyorum. Çünkü 20 senelik iktidar, deprem, ekonomik kriz, 13 milyon sığınmacı, işsizlik artık olabilecek bütün olumsuzlukların bulunduğu bir ortamda mudurumafet hala açık ara bu tercihleri kazanamıyor ise "Bir yerde hatalı yaptık" deyip kendi kendilerine bunu sormaları gerekir. İktidar yönünden bakacak olursak kısmen başarı olarak görüyorum. Çünkü çok büyük imkanlarla bu seçimlere girdiler. Yani özgürlüklerin kısılmasından tutunuz da anti-demokratik medya baskılarına kadar parasal imkanlarla devlet imkanlarını kullanmasıyla bu seçime girdiler. Buna karşın % 50'yi rahat bir şekilde aşamadılar. Millet İttifakı neyi hatalı yaptı? Türkiye'de bir şarkı var, “Allahım ben de hatalı yaptım” diye. Bence Milli İttifakı çok şeyde hatalı yaptı. Millet İttifakı, bilhassa de sol partiler, sağ seçmeni tanımıyorlar. Sağ seçmeni tanımadan politika yapıyorlar. Oysa Türkiye'de nüfusun % 70-75'i sağ seçmenden oluşuyor. Nüfusun %7 0-75'ini tanımadan politika yapılmaz. Bu bir. İkincisi çok acele havaya giriyorlar. Yani 'Kazandık, bitirdik, aldık, % 60'la alacağız". Sahada öyle bir hal yok. Üçüncüsü sandıklara sahip çıkma becerileri çok az. Ben kendilerini uyardım. Sayın Kılıçdaroğlu'nu uyardım. Sayın Kılıçdaroğlu dedi ki "Biz her şeye hakimiz". Fazlasıyla Türkiye'de turist seçmen bulunduğunu söyledim. İnandıramismim. Deprem bölgesinde sıkıntılar olacağını söyledim. İnandıramismim. 1 milyondan çok anket, istatistiklerin dışında bir seçmen var dedim, inandıramismim. Kendisiyle görüşbütün biliyorsunuz. Bunlar asli faktörlerden. Ama eski Adalet Bakanı (Sadullah Ergin) başta olmak üzere FETÖ'yle ismi anılan birtakım isimlerin CHP listelerinden seçime girmesi, CHP tabanında da büyük bir reaksiyona namacıyla oldu. AK Parti'nin Meclis çoklığını kazanmasının tek namacıylai listeleri doğru yapmasıydı. Millet İttifakı'nın kaybetmesinin asli namacıylai ise listeleri hatalı yapmasıydı. Millet İttifakı değişik saiklerle değil, kazanma saikiyle milletvekili listesi oluştursaydı, bugün meclis çoklığını Millet İttifakı almış olurdu. Ama Millet İttifakı ve onu meydana getiren siyasi partilerin milletvekilliği listelerinde oluşturmadaki saikleri kimi vakit çok garip ve hiç tasvip etmediğim saikler olarak görüyorum. Sonucu bu duruma getiriyor. Bence oturup bir muhasebe yapsın hepsi. 2. turda kime oy vereceğinizi ne vakit açıklayacaksınız? 1-2 gün amacıylade istişareleri tamamlayıp büyük ihtimalle ondan sonra açıklayacağız. Destek koşullarınız, kırmızı çizgileriniz neler? Elbette kırmızı çizgilerimiz var. Başta terörle mücadele, terör örgütlerinin destek verdiği siyasi partilerle araya uzaklık koyma, sığınmacıların gönderilmesi gibi bir grup şartlarımız var. Peki, göçmen ve sığınmacı meselesine bakarsak, AKP'nin bu yönde bir aşaması gözükmüyor. Bu da kırmızı çizgilerinden biri olabilir mi? Bu bizim asli kırmızı çizgimiz. Bu hususta ismim atmak halundalar. Şu ana kadar Sayın Kılıçdaroğlu ya da Sayın Erdoğan sizle bir görüşme talebinde bulundu mu? Bu konular bireysel meseleler bulunduğu amacıyla insanların iznini almadan bu hususları paylaşmayı doğru bulmuyorum ben. kaynak:yeniçaggazetesi.com
