Sivas Numune Hastanesi’nde vazife yapan Göz Hastalıkları uzmanı Dr. Mesut Özdemir, 10-16 Mart Dünya Glokom Haftası kapsamında mühim bulgular paylaştı. Dr. Özdemir, glokomun dünya çapında körlüğün ikinci en süregelen sebebi olduğunu ve aşağı yukarı 80 milyon bireyin bu hastalıktan etkilendiğini vurguladı. Glokom, genelde artan göz içi basıncının görme sinirine zarar vermesiyle meydana çıkan bir haldir ve 40 yaş üzerinde daha sık görülse de her yaşta rastlanabilir. Göz içi basıncının artması, görme kaybına niçin olabilir. Görme siniri, korneadan gelen ışığın retinada algılanıp beyine iletilmesini sağlar. Göz içi sıvısının (aköz humör) aşırı üretimi ya da dışa akışının engellenmesi göz içi basıncını artırır, bu da görme sinirine baskı yaparak zarara ve sonuç olarak görme kaybına yol açabilir. Glokom genelde ağrısız ve belirtisiz ilerler, fakat ileri aşamalarda görme bölümünde daralma ve bulanık görme gibi semptomlar görülebilir. Erken tespit ve tedavi, kalıcı görme kaybını önleyebilir. Dr. Özdemir, bebeklerde de glokom görülebileceğini ve ailede glokom hikayesi, yaş, kan basıncı dalgalanmaları, diyabet, miyop, kortizon tedavisi, göz yaralanmaları ve sigara tüketiminin risk faktörleri arasında olduğunu belirtti. Risk altındaki kişilerin, bilhassa ailede glokom hikayesi olan 40 yaş üstü bireylerin, senelik kontrollerini yaptırmaları önerilir. Bebeklerde glokom, göz içi sıvısını taşıyan kanalların tam gelişmemesi sebebiyle değişik seyredebilir. Artan göz içi basıncı, gözün büyümesine ve iri gözlerle doğmaya niçin olabilir. Gözlerde sulanma ve ışığa karşı hassasiyet, korneada bulanıklık gibi bulgular varsa, derhal bir göz hekimine danışılmalıdır..kaynak:yenicaggazetesi.com.tr
