Tansiyon Nedir ve Çeşitleri Nelerdir ?
Tansiyon Nedir?
Tansiyon nedir sorusunu cevabını bu makele de bulacaksınız. Kalp durmadan çalışarak, beden amacıyla lüzumlu olan temiz kanı, doku ve organlara gönderir; oksijen seviyesi azalan pis kanı geri toplayarak da bütün bedenin beslenmesini sağlar. Kalp kasının sıksık olarak kasılıp gevşemesiyle gerçekleşen bu durum, dolaşım sistemi vasıtasıyla gerçekleştirilir. Kalp her kasıldığında, kapakçıklar açılarak kan, atardamarlara ve buradan da çatallanarak bütün damarlara gönderilir. Bu sırada kan damarlarında basınç oluşur. Bu basınç, tıp dilinde sistolik basınç ya da değişik bir söyleyişle yüksek tansiyon olarak tanımlanır. Kalp kasının gevşemesiyle damarların üzerindeki basınç seviyesi azalır. Genişlemiş olan damarlar, kana basınç uygulayarak kan akımını devam ettirir. Fakat bu vakit vakitsince da kan damarlarında hala bir oran basınç bulunur. Bu basınç ise ufak tansiyon ya da tıp dilindeki adıyla diyastolik basınç olarak adlandırılır.
Tansiyon ölçümü sfigmomanometre olarak tariflenen alet ile mm Hg cinsinden ölçülür. Tansiyon ölçümü sırasındaki koşullar kan basıncını mühim ölçüde etkilediğinden ölçüm, 5 dakikalık istirahat ardından yapılmalıdır. Yemek ve egzersiz ardından tansiyon ölçümü normalden düşük, kahve kullanımı ya da sigara kullanımından sonra ise normalden yüksek netice verebilir. Bu yüzden tansiyon ölçümünden önceki yarım saat vakitsince bireyin bu eylemlerden uzak kalması gerekir. Tansiyon nedir sorusunu cevapladıgımıza göre artık çeşitlerini ögrenme vakti.
Tansiyon Çeşitler Nelerdir?
2 Tür tansiyon vardır
- Hipotansiyon
- Hipertansiyon
Hipotansiyon (Düşük tansiyon)
Kan basıncının anormal şekilde düşmesi ya da halk arasında vakitgelen olarak tanınan adıyla tansiyon düşüklüğü, hipotansiyon olarak tanımlanır. Büyük tansiyonun 90 mm Hg, ufak tansiyonun 60 mm Hg değerinin altında olmasıyla oluşur. Çoğunlukla kişide bir belirtiye niçin olmayan bu hal, tedavi de gerektirmez. Fakat tansiyonun ansızın düşmesi, hafif ya da kuvvetli sendromlara yol açabilir. Aşırı terleme, dehidrasyon, ishal, yetersiz beslenme, alerjik reaksiyonlar, stres, gebelik, hormonal dengesizlik, birtakım kalp damar hastalıkları, anemi, kan kayıbı gibi niçinlerin yanı sıra birtakım ilaçların tüketimine bağlı olarak da hipotansiyon oluşabilir. Hipotansiyon fazlalıkla üç değişik şekilde görülür:
Ortostatik Hipotansiyon: Bütün yaş gruplarında görülebilen ortostatik hipotansiyon genelde zayıf ve sıhhatsız yaşlıları etkiler. Otururken ansızın ayağa kalkmak gibi beden pozisyonu değişikliğinde meydana gelen bu hal, bireyin başının dönmesine, gözlerinin kararmasına yol açabilir. Çoğunlukla birkaç saniye vakitn bu hal birtakım sıhhat sorunlarının habercisi olabilir.
Sinirsel Aracılı Hipotansiyon: Diğer yaş gruplarına göre çocuk ve gençlerde daha sık görülen bu hal, bireyin uzun vakit ayakta durmasına bağlı olarak gelişir. Baş dönmesi ve baygınlık gibi sendromlara yol açar.
Şoka Bağlı Hipotansiyon: Travma, yanık, zehirlenme, ani kan kayıbı gibi bireyin şoka girmesine yol açan hallerde meydana gelen hipotansiyon, bireyin hayatını tehdit edecek boyutta olabilir ve acil tıbbi yardım gerektirir.
Hipertansiyon (Yüksek tansiyon)
Tansiyonun 130/80 mm Hg değerinin üstünde olması hipertansiyon ya da değişik bir söyleyişle yüksek tansiyon olarak tanımlanır. Toplumda görülme sıklığı %30 ila %45 arasında olan bu rahatsızlık, kesinlikle denetim altına alınması gereken bir durumdur. Primer ve sekonder hipertansiyon olmak üzere iki değişik türü bulunur. Toplumda aşağı yukarı olarak %90 oranında görülen primer hipertansiyonda tansiyonun artmasına niçin olan odak bir hastalık bulunmaz. Sekonder hipertansiyon ise aşağı yukarı olarak %10 oranında görülür ve tansiyon yüksekliği altta yatan değişik bir sıhhat probleminden kaynaklanır. Sıklıkla sorulan “Tansiyona ne iyi gelir?” sorusunu yanıtlamadan evvelce “Hipertansiyon bulguları nelerdir? sorusunu cevaplamak gerekir.