Türkiye'de derinleşen ekonomik kriz vatandaşın boğazını sıkmaya devam ediyor. Kiralık ev fiyatlarının büyük şehirlerde asgari ücretin üzerine çıkmasıyla ve kira zamlarına yüzde 25 sınırının getirilmesi ev sahipleri ile kiracıyı karşı karşıya getirdi. Böylelikle Mahkemeler ev sahibi ve kiracılar arasında yaşanan kira davalarıyla dolup taşıyor. NTV'nin haberine göre, son dönemde adliyeler ev sahibi-kiracı davaları ile doldu, taştı. En çok tahliye ve kira teşhis davaları açılıyor. Fakat son aylarda ev sahipleri daha çok "sözleşme uyarlama" davası açmaya başladı. "KURGULU BİR DAVA" Avukat Umut Metin, sözleşme uyarlama davaları amacıyla "Kira uyarlama davaları gerçekte sözleşmenin kurulduğu aşamadan sonra yaşanan hadiselerle sözleşme bedelinde inanılmaz değişme olduğundan kaynaklanan bir dava. Evet bu tür mutabakata vardım doğru ama aradan geride bıraktığımız sürede ülke öyle bir değişti ki bundan sonra bu rakama katlanmamı bekleyemezsin şeklinde kurgulu bir dava" değerlendirmesinde bulundu. Kira teşhis davası amacıyla en az 5 sene bekleme koşulu var. Uyarlama davası amacıyla bu tür bir hal yok. Sözleşmenin başladığı sene bile açılabiliyor. O amaçla de şu an daha çok tercih ediliyor. "EK DAVA İHTİYACI DOĞDU" Ev sahiplerinin genellikle dava açmadan evvelce noterden taleplerini sahibi olan bir ihtarname çektiğini dile getiren Metin, "Çünkü yüzde 25 düzenlemesi yapılması ve bunun ikinci senede da devam etmesi mülk sahipleri ile kiracı arasındaki ahengi kaldırdı. Kiradaki rakam tartışması büyüdüğü amacıyla ek dava gereksinimi doğdu." dedi. Kira davaları 2-3 sene kadar sürüyor. Eğer ev sahibi haklı bulunursa geriye dönük olarak toplu ödeme yapılıyor. Ama bunun amacıyla ev sahiplerinin dava açmadan evvelce ihtarname çekmesi ve kira artışı talep etmesi gerekiyor.kaynak:kamusonhaber.com.tr