Kulislerde en çok konuşulan isim ise Bilal Erdoğan. İddialara göre, son dönem AK Parti teşkilatında yapılan bazı atamalar, bu yönde bir hazırlığın işareti olarak görülüyor. Özellikle:
Ahmet Büyükgümüş’ün Teşkilat Başkanlığı’na getirilmesi,
Abdullah Özdemir’in İstanbul İl Başkanlığı’na atanması,
MKYK'de yer alan yeni isimlerin çoğunlukla Bilal Erdoğan’ın kuşağından seçilmiş olması,
parti içinde "ekip hazırlığı" yorumlarına neden oldu.
Yaşar Aydın’ın analizine göre bu değişim sadece parti yönetimiyle sınırlı kalmayacak. Özellikle valiler kararnamesi gibi kritik bürokratik atamalarda da yeni dönemin izleri görülebilir. Parti içi yapılanmada gençleşme ve yeni figürlerin öne çıkarılması, yalnızca teşkilatlara değil, devlet mekanizmasına da etki edebilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez aday olup olamayacağı yönündeki tartışmalar da sürüyor. Anayasaya göre Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi kapsamında iki dönem görev yaptı. Yeniden aday olabilmesi için ya Meclis’in seçimleri yenileme kararı alması ya da anayasa değişikliği gerekiyor. Ancak mevcut Meclis aritmetiği bu konuda net bir yol sunmuyor.
Bilal Erdoğan dışında, AK Parti Genel Başkanlığı için adı geçen bir diğer güçlü isim ise Dışişleri Bakanı Hakan Fidan. Uzun yıllar boyunca Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı görevinde bulunan Fidan, son dönemde dış politikada aktif rol üstlenmiş ve Erdoğan’ın yakın çalışma ekibinde önemli bir figür haline gelmişti.
Kulislerde, Erdoğan sonrası AK Parti’de “devamlılık” ve “güven” arayışının Hakan Fidan’ı da güçlü bir aday haline getirdiği değerlendiriliyor. Bazı kaynaklara göre, Fidan’ın devlet tecrübesi, özellikle dış politika ve güvenlik eksenli bir vizyon için tercih edilme olasılığını artırıyor.