Cevdet Yılmaz canlı yayında enflasyonda düşüşten emekli maaşlarında artışa ve Orta Vadeli Program'a (OVP) dek pek çok hususta önümüzdeki devresinin yol haritasına dair açıklamalarda bulundu. Yılmaz, enflasyonda aylık bazda düşüşlerin daha erken görüleceğini dile getirirken senelik bazdaki ilerlemeler amacıyla ise 2024 ortalarını işaret etti. Emekli maaşları konusu ile alakalı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla "dengeleyici bir çalışma" sürdürdüklerini ifade eden Yılmaz, çalışmanın tamamlanacağı tarihi de belirtti. "OVP'YE KÖRFEZ ÜLKELERİNDEN OLUMLU TEPKİLER GELDİ" Yılmaz, Kanal 7 canlı yayınında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu, soruları cevapladı. Orta Vadeli Program (OVP) ile siyasi devamlılık ve itimat iklimini teknik öngörülebilirlik sağlayarak desteklediklerini bildiren Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın programa desteğini meydana koyduğunu, bunun çok mühim bulunduğunu söyledi. Yılmaz, OVP'yi hazırlarken alakalı bütün kesimlerle istişare yürüttüklerini hatırlatarak, şu şekilde konuştu: "Dolayısıyla uygulanma olanağı yüksek bir program. Niye uygulanma olanağı yüksek? Birincisi dediğim gibi gerisinde siyasi irade kuvvetli. İkincisi toplumsal sahiplenme de oluşmuş oldu. Ben eski bir planlamacı olarak şunu size basitlıkla ifade edebilirim. Bir plan dokümanının son çıktısından daha mühim olan o dokümanı üretme vakitcinizdir. O vakitçte esasen siz çoğu tartışmayı yaparsınız, konuşursunuz, bir anlayış birliği oluşturursunuz. Dolayısıyla uygulanma olanağı yüksek bir doküman meydana koymuş olursunuz. Bunun da yansımalarını içeride, dışarıda görüyoruz doğrusu. Genel olarak hem içeride hem dışarıda ciddi anlamda bir takdir topladı Orta Vadeli Program. Dünya Bankası'nın 17 milyar dolar olan 3 senelik taahhüdünü 35 milyar dolara çıkarması, Körfez ülkelerinden gene gelen olumlu tepkiler, gene yatırımcı görüşmelerinde Sayın Bakanlarımızın yaptığı toplantılardan gelen geri bildirimler diyelim ve kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptığı bazı açıklamalar, içeride gene iş dünyasının farklı kesimlerin yaptığı değerlendirmeler bu Orta Vadeli Program'ın vazifesini ifa ettiğini gösteriyor. Bundan sonra mühim olan ismim ismim buradaki programımızı yaşama geçirmek." "BELİRSİZLİKLERİN AZALDIĞI YENİ BİR DÖNEME GİRMİŞ DURUMDAYIZ" "Enflasyonun yönünü gene aşağı doğru çevirmesi ne vakit olası olacak?" sorusuna Yılmaz, şu cevabı verdi: "Şu anda bir geçiş vakitcindeyiz, siyasetlarda bazı güncellemeler oldu. Yeni bir devre başladı. Enflasyonla mücadele de bu devresinin hakikaten en asli evvelceliklerinden bir tanesi. Geçici olarak enflasyonda bir yükseliş var bu geçiş devresininin şartlarından kaynaklanan. Kurda ciddi bir hareketlilik oldu biliyorsunuz. Maaş ve ücretlerde ciddi artışlar oldu. Diğer taraftan enerji fiyatlarında dünyada beklentilerin aksine bir yükseliş gerçekleşti. O da direkt olarak esasen biliyorsunuz etkiliyor bazı kalemleri. Bunun dışında bütçe açığını aşağı çekebilmek amacıyla bazı tedbirler aldık doğrusu onların da enflasyona geçici olarak olumsuz yansımaları da oldu. Tüm bunları bir araya getirdiğiniz vakit geçici bir artış söz konusu. Ama bir taraftan da güncellenmiş bir siyasetlar, kararlı uygulamalar var. Belirsizliklerin azaldığı yeni bir devreye girmiş durumdayız. Dolayısıyla bir vakit sonra bu geçici yükseliş konumunu düşüşe bırakacaktır. Aylık bazda düşüşleri daha erken göreceğiz. Bu sene sonuna doğru, istikbal seneın ilk haftalarında bu aylık bazdaki ilerlemeleri göreceğiz. Yıllık bazdaki ilerlemeleri ise daha çok 2024'ün ortaları gibi görmüş olacağız. Çünkü bir baz tesiri oluştu. Bu temmuz, ağustosta ciddi bir yükseliş oldu. Bundan ileri aylarda öyle bir artış beklemiyoruz doğrusu." Yılmaz, "Seneye bu vakitlar kaç olur örneğin enflasyon?" sorusuna, "Tam bu vakitlari söyleyemem ama ortalama bir hesabımız var yüzde 33 olarak ve bu da gerçekleştirilebilir bir rakam diye düşünüyorum." karşılığını verdi. "MESLEKİ EĞİTİME DAHA CİDDİ ŞEKİLDE EĞİLECEĞİZ" Depremin etkilerine karşın Türkiye'de istihdam yükselişinın devam ettiğini dile getiren Yılmaz, enflasyonla mücadelenin kısa vadede istihdam siyasetlarına alan okuduğunu fakat orta vadede düşen bir enflasyon ve çoğalan öngörülebilirliğin istihdamı da kalıcı şekilde destekleyen bir siyaset bulunduğunu söyledi.Türkiye'nin büyüme performansının devam edeceğini izah eden Yılmaz, tüketimin daha dengeli duruma geleceğini, yatırım, üretim, ihracatın finansman imkanlarıyla, destekleyici-düzenleyici çerçevelerle, teşvik siyasetlarıyla destekleneceğini ifade etti. Yılmaz, şunları kaydetti: "Bir taraftan enflasyonla mücadele edeceğiz ama bir taraftan da kalkınmakta, gelişmekte olan genç nüfusuna istihdam sağlamak halinde olan bir ülke olarak bu siyasetlarımızı kuvvetli bir şekilde uygulayacağız. Mesela YTAK kredilerimiz vardı bizim. Yeni devrede güncellenmiş bir şekilde bunları devam ettireceğiz. İhracata her türlü desteği vermeye hazırız. Bu reeskont kredilerinde ciddi artışlar yapıldı. Dışarıdan temin ettiğimiz fonların bir bölümünü gene Eximbank kanalıyla lüzum ihracatın garantisinde lüzum finansmanında kullandıracağız. Dolayısıyla ihracatçıya, döviz kazandırıcı faaliyetlere genel olarak her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Bir yandan da bu istihdam yönünden mesleki eğitimi çok mühim görüyoruz. Son devrelerde güçlendirilmiş bazı siyasetlarımız var. Bunların da meyvelerini önümüzdeki devrede daha çok vereceğini düşünüyoruz. Mesleki eğitime daha ciddi bir şekilde eğileceğiz. Orta Vadeli Programda da kamu-özel işbirliğini öne çıkardık burada." ÜLKEYE YABANCI YATIRIMCI GİRİŞİ Ülkeye turist kaynak girişinin ne durumda bulunduğu sorulan Yılmaz, son devrede Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile 51 milyar dolarlık bir paket anlaşmanın imzalandığını dile getirdi. Anlaşmanın çok mühim bulunduğunu altını çizen Yılmaz, "Süreç başladı. BAE otoritelerinin hazine ile görüşmeleri var. Bu sene bitmeden gerçekleşmesini bekliyoruz. Müzakereler son aşamalara geldi diye biliyorum. Bu işler basit değil, bir sürü ayrıntı var. Yıl başından evvelce bu kaynakların Türkiye'ye geleceğini düşünüyorum. Finans akışı başlayacak. Son üç aya baktığımız vakit cari açığımız bulunduğu durumda rezervlerin artmaya başladığını görüyoruz. Geçen hafta itibarıyla rezervlerde 22 milyar dolar net bir artış oldu. Son üç ayda gerçekleşti bu rakam. İşin özeti bu. Borsamıza belli bir akış başladı. Diğer kanallarla da yatırımcı ve finans ilginin arttığını görüyoruz." dedi. Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son ABD gezisinde Türkiye'ye çok yoğun bir turist ilgisi görüldüğünü söyledi. Gelecek devrede ülkeye daha çok kaynak girişi olacağına ilgi çeken Yılmaz, "Cari açığımızı düşüreceğiz orta vadeli planda. Hem bunu çok daha rahat bir şekilde finanse edeceğiz. Bir taraftan da rezervlerimizi arttıracağız. Şu anda rezerv yükselişinın devam ettiğini basitlıkla ifade edebilirim. Yatırımcı itimatini gösteren CDS göstergesi var. Bu rakam 700'lere kadar çıkmıştı. Seçim ardından 400'ün altına geldi. Yatırımcının ilgini özetleyen bir rakam. Hiçbir vakit Türkiye o kadar riskli bir ülke olmadı bence ama maalesef öyle bir yüksek risk algısı oluşturuldu. Şu anda bu algı belli bir civara geldi ama bu da yeterli değil. Önümüzdeki devrelerde daha da aşağı gittiğini göreceğiz." ifadelerini kullandı.
